İstatistiklere göre, bugün en çok kedilerEn popüler evcil hayvanlar. Ve yakın zamana kadar faydacı bir işlev (fare ve sıçan yakalamak) gören kediler artık ailenin tam üyesi olarak kabul ediliyor ve sadece onları sevdiğimiz için yanı başımızda yaşıyorlar. Bizler ise kedileri o kadar insanlaştırıyoruz ki, bazen bu tutumumuz onlara zarar verebiliyor. Örneğin, birçok kedi sahibi kedilerini nasıl doğru şekilde besleyeceğini bilmiyor ve sadece hazır mamalardan oluşan bir diyetle sınırlıyor. Bazıları ise özel mama satın alma zahmetine bile girmiyor ve evcil hayvanlarına kendi yedikleri yemekleri veriyorlar. Ancak evcil kediler hayvan olmaya devam ediyor ve sıradan hayvanlar da değil, yırtıcı hayvanlar. Ve insanın yüzyıllardır yanında var olması, doğanın kendisine adapte ettiği gıdaya olan ihtiyacını hiç etkilememiştir. Elbette kedinize ne tür mama vereceğinize karar vermek size kalmış; kuru mama mı yoksa doğal mama mı? Ancak bir kedi için neyin iyi neyin kötü olduğunu bilmek her kedi sahibinin ihtiyacı olan bir şeydir. Ayrıca yetişkin bir kedinin (erkek kedi), yavru bir kedinin ya da hamile bir kedinin beslenmesi farklı olmalıdır. Evcil hayvanınızın diyetinde neler bulunmalıdır? Yetişkin kediler ile küçük yavru kediler için mamalar arasındaki fark nedir? Yavru bekleyen bir kediye nasıl mama verilir? Hadi çözelim.
Genel beslenme kuralları
Daha önce de söylediğimiz gibi kediler kaybetmemiştirBu memeli takımının karakteristik özelliği olan yırtıcı içgüdüler ve yiyecek ihtiyacı. Kediler doğada ne yer? Ne elde edecekler? Evcil kedilerimizin atalarının avları küçük memeliler, kuşlar, kemirgenler ve böceklerdi. İlginçtir ki hem vahşi hem de evcil kediler avlarını bütün olarak yerler. Yani kediler sadece et değil, yün, tüy, bağırsak ve hatta küçük kemikler de yerler. Ayrıca kedi midesinde ne varsa onu, kupasıyla birlikte yer. Bu nedenle yabani kediler için meyveler, tahıllar, kök sebzeler ve yapraklar (yeşillikler) da besin haline gelir. Kedinin eti (proteinleri) çiğ yediğini, bitkisel gıdayı (karbonhidratları) ise yarı sindirilmiş halde aldığını unutmayın. Buna göre ev kedisinin beslenmesinin hesaplanması gerekir. Yani ev kedisinin beslenmesinde hayvansal ve bitkisel gıdaların çoğunluğu et, kalan kısmı da tahıl ve sebzelerden oluşmalıdır. Ancak burada da sınırlamalar var. Örneğin, sığır eti ve kümes hayvanları kediler için sağlıklı kabul edilirken, domuz eti ile beslenmeleri önerilmez. Zararsız tahıllar arasında yulaf ezmesi, karabuğday, arpa ve pirinç yer alır. Sağlıklı sebzeler arasında nişastalı olmayan kök sebzeler (pancar ve havuç) ile lahana, kabak ve salatalık yer alır. Süt ürünlerine gelince, kedilere sadece az yağlı ve şekersiz fermente süt ürünleri verilebilir: kefir, süzme peynir, fermente pişmiş süt. Taze süt, küçük bir yavru kediyi beslemek için uygundur, ancak yetişkin hayvanlarda sindirim rahatsızlığına neden olabilir. Eğer kedinizin vücudu taze sütü iyi sindirebiliyorsa, o zaman diyetine taze sütü de dahil edebilirsiniz. Gıda işlemede ise örneğin et ve sebzeler hem çiğ hem de pişmiş olarak verilebilir, tahıllar ise lapa haline getirilerek tüketilebilir. Ancak kedinizin kesinlikle yememesi gereken şey kızarmış et veya herhangi bir kızarmış yiyecektir. Genel olarak bir kedinin beslenmesinde tabu olan ürünlerin listesi oldukça uzundur. Kızarmış yiyeceklerin yanı sıra kedilere tütsülenmiş, salamura edilmiş veya tuzlanmış yiyecekler verilmemelidir. Ayrıca baharatlı yiyecekler, baharatlar ve tatlılarla birlikte tüketilmesi de kontrendikedir. Baklagiller (bezelye, fasulye, mercimek) ve patates kediler tarafından sindirilemez. Kedinize çiğ balık ve sakatat veremezsiniz, ancak haşlanmış veya buharda pişirilmiş balığı kedinizin diyetine ekleyebilirsiniz.
Yavruları besleme
Yavru kediler, tıpkı insan çocukları gibi,özel beslenme. Birincisi, sindirim sistemleri henüz yetişkin hayvanların tüketebileceği besinlere uyum sağlamamıştır. İkincisi, büyüyen bir yavru kedinin protein ve karbonhidrat miktarları açısından tamamen farklı ihtiyaçları vardır. Üçüncüsü, yetişkin kedilerle karşılaştırıldığında, yavruların metabolizmaları ve peristaltizmleri farklıdır. Bu nedenle yavru kedinize doğru mamayı, doğru rejimde vermeniz çok önemlidir. Yavru kedi beslenmesinde ilk dikkat edilmesi gereken konu beslenme rejimidir. Bazı uzmanlar genellikle bebeğin her daim bir kap yemeğe erişiminin sağlanmasını önerirken, bazıları ise belirli bir rejim içinde yapılandırılmış beslenme görüşündedir. Eğer siz de ilk görüşü paylaşıyorsanız, o zaman her şey basit: Bebeğinizin gün boyunca yeterli yiyecek ve suya sahip olduğundan emin olun. Eğer bir rejimin destekçisi iseniz, yavru kedi için çoklu beslenme sistemini takip edin:
- Yavru kedi iki aya kadar, günde beş ila altı kez beslenmek gerekir;
- iki ila dört ay arasında yavru kedi günde dört kez beslenir;
- yarım yaşındaki bir yavru kedi, günde üç öğüne transfer edilebilir;
- Hayatın sekizinci ayından itibaren yavru kedi, yetişkin bir kedi gibi, günde iki kez beslenmeye başlar.
Yavru kedinin menüsü de diyetinden farklıdıryetişkin hayvan. Yavru kedilerin midesinin yüksük taşından küçük olduğunu söyleyen meşhur reklam sloganını hatırlıyor musunuz? Bebek menüsü farklılığında ilk dikkat edilmesi gereken konu yemek miktarıdır. Bu hayvanlar çok genç yaşta bile aşırı beslenmezler. Doğru beslenmenin ikinci şartı dengeli bir menüdür. Yavru kedinize zarar vermemek ve mükemmel sağlığını garantilemek için ne beslemelisiniz?
Hamile bir kedi besleme
Evcil hayvanınız yavru bekliyorsa, o zaman gereklidironun özel beslenmesiyle ilgilenecek. Yavru kedi taşıma döneminde kedinin beslenmesinin gebelik dönemine bağlı olarak değiştiğini unutmayın - her aşamada anne adayının hem mama miktarı hem de menünün bileşimi açısından farklı ihtiyaçları vardır. İlk iki haftada öğün sayısı dört katına, gıda hacmi ise yüzde 10 oranında artırılır. Bu arada, yemek miktarı porsiyon büyüklüğüne göre değil, öğün sayısına göre artıyor. Üçüncü haftadan yedinci haftaya kadar ise besin miktarı %50 oranında daha artar. Yavru kedilerin taşındığı bu dönemde porsiyonların hacmini de artırabilirsiniz. Ancak hayvanı aşırı beslememek önemlidir, çünkü bu dönemde kedi obeziteye yakalanabilir ve bu durum hem annenin hem de yavruların sağlığı üzerinde çok olumsuz etkilere sahip olacaktır. Gebeliğin yedinci haftasından itibaren kediniz daha az yemeye başlayacaktır. Bunun nedeni yavruların büyümesinin ve karın boşluğundaki basıncın artmasıdır. Bu dönemden doğuma kadar porsiyonlar küçültülür, ancak öğün sayısı artırılır. Ancak bir kedinin yemek yemeyi tamamen reddetmesi, yakında küçük yavru kedilerin doğacağının açık bir işaretidir. Gebe bir kedinin menü içeriğine gelince; kalorisi yüksek, mineral ve protein açısından zengin yiyeceklere ihtiyacı vardır. Veteriner hekimler karbonhidrat miktarının proteinli gıdalar lehine azaltılmasını ve hiçbir durumda yağlardan kaynaklanan kalori içeriğinin artırılmamasını öneriyor. Hamile bir kedinin beslenmesinde neler olmalıdır? Günlük beslenmenin yarısı haşlanmış dana etinden oluşuyor. Ayrıca hamile kedinize süzme peynir, kefir, sebze ve tahıllarla beslenmeniz şarttır. Gebe bir kediye ayrıca yumurta sarısı ve haşlanmış tavuk eti verilmesi gerekir. Doğal besinlerin mineral ve vitamin takviyeleriyle desteklenmesi gerekir. Eğer evcil hayvanınız hazır mamalara alışkınsa, ona ek vitamin ve mineral içermeyen hamile kediler için özel mama verin. Bazı sahipler, hamilelik döneminde kedilerine yavru kedi maması da verirler. Ancak böyle bir karar almadan önce mutlaka veteriner hekiminize danışın.
Castrated kedi besleme
Kısırlaştırılmış hayvan sahipleri için büyük bir sorunkedilerde ürolitiyazis hastalığının gelişme riski artar. Bu nedenle kısırlaştırılmış bir kedinin beslenmesi normal kedi menüsünden biraz farklıdır. Beslenme aynı kalır, ancak besinlerin içeriği değişmelidir. Göreviniz, kısırlaştırılmış kedinize minimum düzeyde fosfor, kalsiyum ve magnezyum içeren mamalar vermektir. Ve bu durumda, doğru beslenmenin temel koşulu, kedinin menüsünden her türlü balığın çıkarılmasıdır. Evcil hayvanınıza vermeniz gereken bir diğer şey ise bol sudur, çünkü kısırlaştırılmış hayvanlar çok daha az idrar yaparlar ve bu da ürolitiyazis geliştirme riski oluşturur. Özellikle kuru mamaya geçen hayvanlar için bu durum daha da önem kazanıyor. Bu nedenle birçok veteriner kısırlaştırılmış kediye sadece doğal besinler verilmesini öneriyor. Kediniz kuru mamaya alışmışsa, yavaş yavaş yaş konserve mamayla değiştirmeyi deneyebilirsiniz. Eğer bu işe yaramazsa kuru granülleri süte veya suya batırın. Kısırlaştırma sonrası bir diğer risk ise kedide obezite gelişmesidir. Bu nedenle hayvana aşırı yem verilmemeli, yağlı besinler verilmemelidir. Ayrıca yemeğin hazırlandığı ürünlerin kalori içeriğine veya hazırlanan yemeğin ambalajında belirtilen kalori miktarına da dikkat etmek gerekir. Haftalık oruç günleri de faydalı olacaktır. Ancak bu sadece hadım edilmiş hayvanlar için faydalı değildir. Kısırlaştırılmış bir kedinin dişleri ve diş etleri de risk altındadır. Eğer kediniz hazır mama yiyorsa endişelenecek bir durum yok. Bu tarz besinlerin içeriğinde diş hastalıklarını önleyici katkı maddeleri bulunmaktadır. Doğal beslenmeyle beslenen kısırlaştırılmış bir kedi için ise, beslenme programına iri parçalar halinde kesilmiş etin dahil edilmesi faydalıdır. Bu aynı zamanda diş eti ve diş hastalıklarının oluşmasını da önlemeye yardımcı olacaktır. Bu nedenle kısırlaştırılmış hayvanların doğal mamalarında balık bulunmamalıdır. Ana malzemeleri yağsız dana eti ve tavuk eti, tahıllar, süzme peynir ve sebzelerdir. Hayvanınızı karma diyete geçirebilir, ona hem doğal mama hem de hazır mama verebilirsiniz.
Hazır yemek ve doğal gıda
Kedilere sözde doğal gıda yedirmek,Konserve gıda kullanmaktan kesinlikle daha sağlıklıdır. Hazır mama üreticileri bu mamaların dengeli olduğunu iddia etseler de, kedilerinize doğal mama verdiğinizde aynı dengeyi asla yakalayamazsınız, ancak doğal mamaların faydaları yadsınamaz. Öncelikle kediler genetik olarak doğal beslenmeye adapte olmuş canlılardır. İkincisi, sağlıklı doğal beslenme ev kedilerinin ömrünü uzatır. Üçüncüsü, bu tür gıdalarda hazır gıdalarda bulunan yapay katkı maddeleri ve koruyucu maddeler bulunmamaktadır. Dördüncüsü, tadı daha da güzel. Diyetinizin sadece konserve yiyeceklerden ve krakerlerden oluştuğunu düşünün. Bu ihtimali nasıl buldunuz? Bu nedenle kedinize kuru mama vermeden önce, ne kadar kaliteli ve dengeli olursa olsun, bir kez daha düşünün. Doğal besinlerle beslendiğinizde protein, yağ ve karbonhidrat dengesini koruyabilmek için sadece oranlara dikkat etmeniz gerekir: beslenmenin ana kısmını et ve süt ürünleri, diğer kısmını ise tahıllar ve sebzeler oluşturur. Elbette doğal gıdaları da kurallara uygun şekilde hazırlamanız gerekiyor ve hiçbir durumda sofranızdaki yiyeceklerin doğal olduğunu düşünmemelisiniz. Eğer kuru veya yaş hazır mamaları tercih ediyorsanız, o zaman sadece en kaliteli ve kanıtlanmış olanları tercih edin. Bu arada hayvanın kendi tercihlerine güvenilmemelidir, zira aroma katkıları kuru mama ve konserve mamaya bağımlılık yaratabilir. Bu durumda, yiyeceğin kendisi yüksek kalitede olmayacak veya dengeli bir bileşime sahip olmayacak ve hayvan inatla diğer yiyecekleri reddetmeye başlayacaktır. Hangi mamayı – kuru veya yaş – tercih etmelisiniz? Bunun net bir cevabı yok: Konserve yiyecek, konserve yiyecektir. Bu durumda çok daha önemli olan bir şey daha var: Sadece yüksek kaliteli, birinci sınıf gıdaları satın almak. Ve bunlar gözle görülür şekilde daha pahalı olsa da, bu tür kuru mamalarla evcil hayvanınızda ürolitiyazis, dermatoz veya gastrit gelişimine neden olmazsınız. Süper premium mamalar günlük beslenmeye de uygun değildir. Gerçek şu ki, bunlar yalnızca hayvanların sergilere hazırlanması dönemi için tasarlanmıştır ve temel amaçları kedinin görünümünü iyileştirmektir. Yetişkin hayvanlara (gebe kediler hariç) yavru kediler için hazırlanmış kuru veya yaş mama, tersi de yapılamaz. Eğer gıdanın üzerinde yaş aralığı yazıyorsa, üreticinin önerilerine uyun. Doğal gıdalar mı yoksa hazır yemler mi konusunda son karar sizin. Sonuçta evcilleştirdiklerinizden siz sorumlusunuz. Okumanızı tavsiye ederiz: