Sadece birkaç on yıl önce insanlıkbilgisayarın varlığından ve bilgisayar oyunu bağımlılığı gibi bir sorundan haberi yoktu. Artık teknolojinin gelişmesiyle her şey değişti. İnsanlar birbirleriyle giderek daha az iletişim kuruyor, tiyatroya gidiyor, kitap okuyor ve giderek sanal gerçeklik dünyasına dalıyorlar. Genel bilgi için, bilgisayar oyunlarına bağımlılık yalnızca bir çocuğu veya genci değil, aynı zamanda daha yaşlı bir nesli de etkileyebilir. Birçok kişi oyun bağımlılığının — bu sadece bir hobi ve bunun alkol ve uyuşturucu bağımlılığının yanı sıra ciddi bir hastalık olduğundan şüphelenmiyorlar. Bu hastalığın tedavisi yıllar alıyor. Durumun ciddiyeti de hastanın sorununun ciddiyetini anlayamamasından kaynaklanmaktadır.
"Kumarbazlar" kim?
Genel olarak kabul edilen, sözde"Oyuncu" olan erkeklerin sayısı kadınlardan daha fazladır. Ancak kumar bağımlılığı sosyal statüye veya cinsiyete göre değil, belli bir insan tipine göre belirleniyor. Bunlar genelde yalnız, güvensiz, kompleksleri olan, sosyal uyum ve etkileşim anlamında bir takım sorunları olan kişilerdir. Kendilerini gösterebilmek için, kendi kurallarını koyabildikleri, her şeyin kolay ve erişilebilir olduğu sanal gerçeklik dünyasına dalıyor. Ailede olumsuz bir durum, sevdiklerinizle anlaşmazlık, işte sorunlar - Tüm bunlar sanal gerçekliğe geçişe de katkı sağlıyor. Psikologlar uzun zamandır oyun bağımlılığı ile gerçek hayattaki saldırgan davranışlar arasında bir bağlantı olduğunu fark ediyorlar. Çoğu zaman bu kişiler gerçekle bilgisayar oyunlarının yarattığı hayali dünyayı birbirinden ayırmayı bırakırlar ve kabul edilebilir davranış sınırlarının ötesine geçerler.
Ne zaman bir alarm çalmaya başlamalıyım?
Sorun zirveye ulaştığındaKişi tüm vaktini bilgisayar oyunlarına ayırıyor, gerçeklikle bağını kaybediyor, bilgisayar olmadan uyuşuk ve sinirli oluyor, ancak bilgisayarla temasa geçtiğinde ise tam tersine neşe duyuyor ve kendisine yakın insanları fark etmiyor. "Oyuncular" günlerce bilgisayar başında oturup yemek yemeyi ve uyumayı unutabiliyorlar. Psikolojik rahatsızlıkların yanı sıra bir dizi hastalığa (hemoroidden kalp krizine kadar) da “yakalanıyorlar”. Bilgisayar oyunlarına olan tutku yüzünden aileler dağılıyor ve gençler akranlarıyla iletişim kurmak için ihtiyaç duydukları becerileri asla öğrenemiyor. Bu tür insanlara sorunun tüm derinliğini anlamaları için mutlaka yardımcı olunmalıdır. Günümüzde çeşitli psikolojik rehabilitasyon merkezleri bulunmakta olup, deneyimli uzmanlar tarafından çeşitli eğitimler, hipnoz ve diğer teknikler kullanılarak hastalıkla başa çıkmanıza yardımcı olunmaktadır. Hastanın böylesine zor bir dönemden geçtiği bir dönemde ailesinin desteği ve bakımı önem taşıyor. Mümkün olduğunca sık ve çok bilgisayarla bağlantısı olmayan hobilere yönelmelisiniz. Burada her şey olabilir: okumak, koleksiyon yapmak, arkadaşlarla buluşmak. Önemli olan, kişinin yavaş yavaş oyunların yarattığı hayal dünyasından soyutlanarak, sıradan, ölçülü yaşama entegre olmasıdır. Tüm ailenin aktif bir yaşam tarzı benimsemesi, spor yapması, birlikte gezilere çıkması önerilir. Bu, hem kafanızı dağıtmanıza hem de birbirinize yakınlaşmanıza yardımcı olacaktır. Bilgisayarla iletişim en az 45 dakikaya indirilmelidir - Günde 2-3 defa. Oyun oynamanın bir hastalık olduğunu anlamak önemlidir Bu sadece kötü bir alışkanlık değil, gerçek bir bağımlılıktır; eğer zamanında bir uzmana başvurursanız ve mevcut durumu çok ciddiye alırsanız, yine de çözülebilecek bir sorundur. En önemlisi - vazgeçmeyin ve umutsuzluğa kapılmayın.